Masal: Uzaya giden Uğur Böceği

Uzaya giden Uğur Böceği

Bir varmış bir yokmuş,

bizim Patates Kafa'nın yaşadığı o güzel bahçede yaşayan bir Uğur Böceği varmış.
Bu Uğur Böceği bu bahçede oldukça mutluymuş, sabah akşam bahçedeki diğer arkadaşları ile oynar, sohbet eder, bir çiçekten ötekine uçar, gününü gün edermiş.

Bizim Uğur Böceği'nin aynı zamanda bir hayali varmış. Her gün güneş battıktan sonra bahçenin en yüksek ağacının yaprakları üzerinde kendine güzel bir yer bulur ve ayın doğmasını beklermiş. Ay çıkınca da hayallere dalıp gidermiş.
Uğur Böceği'nin en büyük hayali uzaya gitmekmiş. Ayın yusyuvarlak yüzeyi ve yıldızların parlaklığı onu o kadar etkilermiş ki, her gece kendini bu parlak yıldızlar arasından aya doğru uzayda uçarken hayal edermiş. Hatta uykuya daldığında bile, uzayda bir yıldızdan diğerine uçup gezegenler arasında dolaştığını görürmüş.

Bir süre sonra Uğur Böceği'nin uzaya gitme tutkusu o kadar artmış ki, eski neşesini kaybetmiş. Artık aklındaki tek şey fezaymış.
Onun bu durgun halini arkadaşları hemen fark etmiş. Onu neşelendirmek için ellerinden geleni yapmışlar. Onu oyunlarına davet etmişler. Çiçekler üzerinde uçma maratonu organize etmişler. En güzel yemişlerin olduğu gizli yerleri göstermişler, gene de Uğur Böceği eski neşesine kavuşamamış.

Uğur Böceği'nin en yakın arkadaşı Karınca, onun bu tutkusunu çok iyi bilirmiş. Bu yüzden Uğur Böceği'nin derdini de bilirmiş. Onun bu durgun ve neşesiz haline daha fazla dayanamayan Karınca, bahçedeki diğer böcekleri toplamış ve onlara Uğur Böceği'nin derdini anlatmış.  Tabii bunu duyan diğer böcekler, Uğur Böceği'nin derdine bir çare bulmak için toplanmışlar ve düşünmeye başlamışlar.

Hepsinin kafasında aynı soru varmış; 'nasıl ederiz de Uğur Böceği'ni uzaya gönderebiliriz?'
Böceklerden bazıları Uğur Böceği'ni Nasa'ya göndermeyi teklif etmiş. Ama Nasa öyle herkesi uzaya göndermiyormuş ki...
Diğer bir tanesi kendi uzay mekiklerini yapmayı teklif etmiş.
Aslında olabilitesi en muhtemel olasılık buymuş, buymuş da, ne yazık ki böceklerden hiç birinin konu hakkında bilgisi yokmuş.
Bunun üzerine yaşlı Salyangoz sözü almış ve çocukların her yeni yıl başlangıcında patlattıkları havai fişekleri hatırlatmış. Bu fişeklerin barutunun yetrince güçlendirilirse uzaya kadar çıkabileceklerini söylemiş.
Bu fikir tüm böceklerin kafasına yatmış.
Karıncalar hemen bahçe sahibinin kilerine gidip, orada buldukları tüm havai fişekleri toplayıp bahçeye getirmişler.
İşin teknik kısmını arılar üstlenmiş. Arılar, bu fişekler arasından en büyük olanını seçmiş ve diğerlerinin barutunu boşaltıp büyük fişeğin içine doldurmuşlar. Bir de bu havai fişeğin üstüne küçük bir kabin eklemişler. Eee, arkadaşları Uğur Böceği'nin yolculuğunun rahat geçmesini istiyormuş.

Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra, bahçedeki böcekler Uğur Böceği'ni çağırmışlar. Ona hazırladıkları küçük uzay mekiğini göstermişler. Bunu gören Uğur Böceği o kadar sevinmiş ki, tüm neşesi yerine gelmiş. Bahçedeki böcekler Uğur Böceği'nin ertesi gün yola çıkmasına karar vermişler.
O aşkam büyük bir parti düzenlemişler ve bir kutlama yapmışlar. Herkes çok eğlenmiş, ertesi gün büyük günmüş.

Ertesi günün sabahı, tırtıllar havai fişekten hazırlanan uzay mekiğini bahçedeki en yüksek ağaca yerleştirmişler. Sonra Uğur Böceği gelmiş, arkadaşları ile vedalaşıp mekiğe binmiş.
Bunun üzerine Ateş Böceği mekiği ateşlemiş ve bizim Uğur Böceği müthiş bir hızla uzaya doğru yol almış.

Bu hikaye de burada bitmiş. Çünkü Uğur Böceği'nin uzay mecaralarını kurgulamak sizlere kalmış.