2+ tiyatro oyunu
Bizim için işte o gün geldi, sonunda hep birlikte gittiğimiz ilk tiyatro deneyimimizi yaşadık.
Artık çoookkk büyüdüklerini düşündüğüm bebeklerimi bu hafta sonu ilk kez tiyatroya götürdük.
(Hepimizin birlikte gittiği ilk oyun dedim, çünkü geçen sene sadece Defne ile ağabeyinin oyununu izlemeye gitmiştik. Defne 2 saatlik oyunun ilk saatinde oldukça sabırlı ve ilgiliydi, fakat ikinci perdede salonu terk etmek zorunda kalıp, fuayede oyunun bitmesini beklemiştik.)
Herşey çok heyecanlı başladı.
Bir gün önceden, çocuklara ertesi gün tiyatroya gideceğimizi anlattık. Tabii 3 bebekle (hadi tamam artık bebek değiller, ama onlar benim halen minicik bebeklerim) tiyatroya öyle tek başımıza gidecek değiliz ya, biz de iyi bir ekip topladık.
Artık çoookkk büyüdüklerini düşündüğüm bebeklerimi bu hafta sonu ilk kez tiyatroya götürdük.
Herşey çok heyecanlı başladı.
Bir gün önceden, çocuklara ertesi gün tiyatroya gideceğimizi anlattık. Tabii 3 bebekle (hadi tamam artık bebek değiller, ama onlar benim halen minicik bebeklerim) tiyatroya öyle tek başımıza gidecek değiliz ya, biz de iyi bir ekip topladık.
2 tane koruyucu anne, anneanne, baba ve anneden oluşan bir ordu halinde, işte bu ilk tiyatro deneyimimizi yaşadık. Olası her türlü sorunla başedebilmek için, böyle kalabalık bir ekiple birlikte bilinmeze doğru zola çıktık.
Ve sonuç harikaydı, şimdi de, her hafta olsa her hafta giderim diye düşünüyorum.
Çocuklar yarım saatlik oyunu hakikaten pür dikkat, büyülenmiş bir şekilde izlediler.
Ben de onları büyülenerek izledim.
(Eee, ne de olsa ben de bir anneyim, onların yaptığı herşey bana göre mükemmel, hatta mükemmel ötesi :))
Tabii burada oyuna da hakkını vermek istiyorum, türkçeye Bir parça gökyüzü (Kleines stück Himmel) olarak çevirebileceğim oyun 2 yaş ve üzeri için düşünülmüş çok güzel bir oyun.
Oyun boyunca sesler, müzik, hareket ve renkler ön plana çıkıyor. Tabii ki bu da küçük seyircilerin dikkatini sürekli sahnede tutuyor. (Bu anlamda oyun seçimimiz çok iyiydi.)
Çocuklar yarım saatlik oyunu hakikaten pür dikkat, büyülenmiş bir şekilde izlediler.
Ben de onları büyülenerek izledim.
(Eee, ne de olsa ben de bir anneyim, onların yaptığı herşey bana göre mükemmel, hatta mükemmel ötesi :))
Tabii burada oyuna da hakkını vermek istiyorum, türkçeye Bir parça gökyüzü (Kleines stück Himmel) olarak çevirebileceğim oyun 2 yaş ve üzeri için düşünülmüş çok güzel bir oyun.
Oyun boyunca sesler, müzik, hareket ve renkler ön plana çıkıyor. Tabii ki bu da küçük seyircilerin dikkatini sürekli sahnede tutuyor. (Bu anlamda oyun seçimimiz çok iyiydi.)
Oyunun konusu: uyum içinde yaşayan 2 arkadaş, o gün gene sıradan bir güne başlıyor. Fakat o gün diğerlerinden daha farklı bir şey oluyor ve birden bir yabancı giriyor hayatlarına. İlk tepkileri şaşkınlık olmakla birlikte, bu yabancıyı aralarına kabul ediyorlar. Artık bu gün onlar için çok farklı ve güzel giderken, beklenmedik bir anda bir anlaşmazlık yaşıyorlar. Herkesin tepkisi sıradan ve doğal, daha sonra bu anlaşmazlığı çözmek gene kendilerine düşüyor.
Konu itibariyle de çocukların çok yabancı olmadığı bir durumu, gene çocukların çok rahat anlayacağı bir şekilde sunuyor oyun. Arkadaşlıklar arasında her zaman olabilir bu tür şeyler, sen ve en iyi arkadaşın arasına üçüncü bir kişi katılabilir. Bu üçüncü kişi her zaman ideal şekilde davranmayabilir. Fakat bu üçüncü arkadaşın hayatımıza getirdiği renk, bizim için önemli ise, sorunlarımızın çözümü gene bizdedir. Bu yabancıyı olduğu gibi kabul edersek, ne kendimizden taviz veririz ne de bu kişinin taviz vermesini bekleriz.
Şimdi benim 2 yaşındaki bebeklerim bundan ne anladılar: herhalde annelerinin anladığını değil.
Onlar karşılıklı oyun oynayan 2 kişiyi izlediler önce. Bu iki kişi beden hareketleri, sürekli tekrar ettikleri tek düze sesler ve yaptıkları müzik ile ilk etapta büyüledi onları. Sonra birden farklı bir ses duymaya başladılar. Ahenkle giden müziğin içinde, ona ait olmayan bir ses.
(Hatta oldukça yumuşak giden bu müziğin içine giren bariton ses, ilk etapta Defne'yi korkuttu biraz. Bunun üzerine oturduğu yerden kalkıp kucağıma geldi, oyunu izlemeye bu şekilde devam etti. Tabbii Defne'yi benim kucağımda gören Deniz'de bu fırsatı kullanıp yanıma geldi. Bu noktadan sonra bu ikili oyunu benim kucağımda, ama gene de pür dikkat izlediler.)
Defne'nin bu tepkisi de çok normal, hayatımıza giren her yeni şey, ilk etapta korkutabilir bizi. Oyun daha sonra bu 3 farklı sesin bir uyum bulup birlikte müzik yapmasıyla devam etti. Çocuklar tam bu müziğe alıştığı sırada bir şey oldu ve müzik aleti olarak kullanılan bardaklardan biri kırıldı.
(Bu kaza durumu da, bence çok iyi düşünülmüştü, çocukların evde sık sık başına gelebilecek bir kaza. Yani çocukların alışık oldukları bir durum.)
Tabii sahnede bulunan ilk iki oyuncunun verdiği tepki de, anne babaların böylesi bir kazada verdiği tepki ile aynı. Bardağı kıranı oyundan atmak...
Daha sonra ise bu 3 arkadaş yeniden bir araya gelip birlikte müzik yaptı. Hatta bu sefer oyun çok daha eğlenceli bir hal aldı, işin içine renkler girdi. Sahnede bir büyü yaşandı.
(Bunu ben değil, çocuklar söyledi.)
Performansın sonunda ise tüm çocukların katıldığı bir oyun oynandı.
Renkli toplar havada uçuştu. Çocuklar sahneye daldı, merak ettikleri şeylerle oynadı, kimisi sahnedeki müzik aletleri ile, kimisi orada bulunan su kovası ile kimisi dekor ile.
'Bir parça gökyüzü,' çocuklar için gerçekten çok iyi düşünülmüş bir tiyatro deneyimi sunuyor. Performans başlamadan, salona girer girmez, oyuncular ziyaretcileri karşılıyorlar. Önce burada tüm çocukların dikkat kesilmesini sağladıktan sonra, oyuncular kendilerini tanıtıyor, ne yapacaklarını anlatıyorlar. Yani küçük izleyicilerini yarım saatlik bir dinleme ve izleme moduna hazırlıyorlar. Bu tanışma ve giriş, çok hoşuma gitti. Çocuklar özel bir yere geldiklerini ve burada yaşayacakları deneyimin gündelik rutinlerinden farklı olduğunu hissettiler.
İçeri geçtiğimizde ise çocukların oturacakları yerler, ebeveynlerinkinden ayrıydı. Elbetteki çok uzak değil, ama gene de çocuklar kendilerine ayrılan bu yerlerde doğrudan kendi başlarına kalıp, anne baba etkisinden uzak kendi deneyimlerini yaşayabildiler.
Oyunun başından sonuna kadar Nolwen gözünü bir an bile kaçırmadan oyunu izledi. Sanırım tiyatrodan çok etkilendi ve yaşadığı bu deneyim onun çok hoşuna gitti.
Oyunun sonunda ortalıkta uçuşan toplar Deniz'in çok hoşuna gitti. Benim yanımdan ayrılmaya pek cesaret edemese de o toplarla oynadı.
Defne ise oyunun ardından sahneye atılan çocuklara katıldı. Toplarla oynadı, sahneyi kolaçan etti. Oturmak için kullanılan tahta sıralar arasında koşuşturdu.
Günün sonunda mutlu bir şekilde eve geldik ve gün boyu Defne oyunda duyduğu sesleri taklit etti.
Kleines stück Himmel:
http://www.fratz-festival.de/inszenierungen-fratz-festival/detailseite-inszenierungen-ff/kleines-stueck-himmel/9493989b214ccdb59f62ae708b0df31d/
Konu itibariyle de çocukların çok yabancı olmadığı bir durumu, gene çocukların çok rahat anlayacağı bir şekilde sunuyor oyun. Arkadaşlıklar arasında her zaman olabilir bu tür şeyler, sen ve en iyi arkadaşın arasına üçüncü bir kişi katılabilir. Bu üçüncü kişi her zaman ideal şekilde davranmayabilir. Fakat bu üçüncü arkadaşın hayatımıza getirdiği renk, bizim için önemli ise, sorunlarımızın çözümü gene bizdedir. Bu yabancıyı olduğu gibi kabul edersek, ne kendimizden taviz veririz ne de bu kişinin taviz vermesini bekleriz.
Şimdi benim 2 yaşındaki bebeklerim bundan ne anladılar: herhalde annelerinin anladığını değil.
Onlar karşılıklı oyun oynayan 2 kişiyi izlediler önce. Bu iki kişi beden hareketleri, sürekli tekrar ettikleri tek düze sesler ve yaptıkları müzik ile ilk etapta büyüledi onları. Sonra birden farklı bir ses duymaya başladılar. Ahenkle giden müziğin içinde, ona ait olmayan bir ses.
(Hatta oldukça yumuşak giden bu müziğin içine giren bariton ses, ilk etapta Defne'yi korkuttu biraz. Bunun üzerine oturduğu yerden kalkıp kucağıma geldi, oyunu izlemeye bu şekilde devam etti. Tabbii Defne'yi benim kucağımda gören Deniz'de bu fırsatı kullanıp yanıma geldi. Bu noktadan sonra bu ikili oyunu benim kucağımda, ama gene de pür dikkat izlediler.)
Defne'nin bu tepkisi de çok normal, hayatımıza giren her yeni şey, ilk etapta korkutabilir bizi. Oyun daha sonra bu 3 farklı sesin bir uyum bulup birlikte müzik yapmasıyla devam etti. Çocuklar tam bu müziğe alıştığı sırada bir şey oldu ve müzik aleti olarak kullanılan bardaklardan biri kırıldı.
(Bu kaza durumu da, bence çok iyi düşünülmüştü, çocukların evde sık sık başına gelebilecek bir kaza. Yani çocukların alışık oldukları bir durum.)
Tabii sahnede bulunan ilk iki oyuncunun verdiği tepki de, anne babaların böylesi bir kazada verdiği tepki ile aynı. Bardağı kıranı oyundan atmak...
Daha sonra ise bu 3 arkadaş yeniden bir araya gelip birlikte müzik yaptı. Hatta bu sefer oyun çok daha eğlenceli bir hal aldı, işin içine renkler girdi. Sahnede bir büyü yaşandı.
(Bunu ben değil, çocuklar söyledi.)
Performansın sonunda ise tüm çocukların katıldığı bir oyun oynandı.
Renkli toplar havada uçuştu. Çocuklar sahneye daldı, merak ettikleri şeylerle oynadı, kimisi sahnedeki müzik aletleri ile, kimisi orada bulunan su kovası ile kimisi dekor ile.
'Bir parça gökyüzü,' çocuklar için gerçekten çok iyi düşünülmüş bir tiyatro deneyimi sunuyor. Performans başlamadan, salona girer girmez, oyuncular ziyaretcileri karşılıyorlar. Önce burada tüm çocukların dikkat kesilmesini sağladıktan sonra, oyuncular kendilerini tanıtıyor, ne yapacaklarını anlatıyorlar. Yani küçük izleyicilerini yarım saatlik bir dinleme ve izleme moduna hazırlıyorlar. Bu tanışma ve giriş, çok hoşuma gitti. Çocuklar özel bir yere geldiklerini ve burada yaşayacakları deneyimin gündelik rutinlerinden farklı olduğunu hissettiler.
İçeri geçtiğimizde ise çocukların oturacakları yerler, ebeveynlerinkinden ayrıydı. Elbetteki çok uzak değil, ama gene de çocuklar kendilerine ayrılan bu yerlerde doğrudan kendi başlarına kalıp, anne baba etkisinden uzak kendi deneyimlerini yaşayabildiler.
Oyunun başından sonuna kadar Nolwen gözünü bir an bile kaçırmadan oyunu izledi. Sanırım tiyatrodan çok etkilendi ve yaşadığı bu deneyim onun çok hoşuna gitti.
Oyunun sonunda ortalıkta uçuşan toplar Deniz'in çok hoşuna gitti. Benim yanımdan ayrılmaya pek cesaret edemese de o toplarla oynadı.
Defne ise oyunun ardından sahneye atılan çocuklara katıldı. Toplarla oynadı, sahneyi kolaçan etti. Oturmak için kullanılan tahta sıralar arasında koşuşturdu.
Günün sonunda mutlu bir şekilde eve geldik ve gün boyu Defne oyunda duyduğu sesleri taklit etti.
![]() |
| Bu boyama sayfası da, programın arkasındaydı. Eve gelince oyun hakkında konuşurken bu kuşu boyadık. Aslında Deniz ve Defne boyadı. Nolwen boyama konusuna pek ilgi göstermedi. |
Kleines stück Himmel:
http://www.fratz-festival.de/inszenierungen-fratz-festival/detailseite-inszenierungen-ff/kleines-stueck-himmel/9493989b214ccdb59f62ae708b0df31d/



Yorumlar
Yorum Gönder