2018'in özeti

2018'de yaptığımız ilk gezi Doğal Tarih Müzesi'neydi.

Bu dev dinazor iskeletleriyle çocuklardan daha çok biz ilgilendik, onlar ise dinazorların bir gününden kısa bir kesit gösteren videolar ile ilgilendiler. Sonuçta çizgi film her zaman gerçeklikten daha cazip geliyor.


Müzede sadece dinazor iskeletleri yok. Aslında her türlü canlının mumyası var.
Bu kısım beni biraz rahatsız etti, insanoğlu olarak bu ne biçim bir kibirdir ki bulabildiğimiz her canlı formunu öldürüp mumyalama hakkını kendimizde görüyoruz. Sonra da onları sergiliyoruz.
Bu noktada bilim insanı gibi düşünemiyorum, sıradan bir insan olup duygularımla düşünüyorum.

Bu devasa örümcek bir maket. Neyse ki sadece bir maket...
Müzede sergilenen hayvan mumyaları arasında Berlin'in bir dönem simgesi olan Knut da vardı. 


Yıl içersinde bu bulmacayı herhalde yüz kere felan yaptık. Fakat bu fotoğraf ilk tamamlanışının ardından çekildi. Deniz bulmacalar konusunda oldukça opsessif. Başladığını bitirmeden bırakmıyor.



Bu da birlikte yaptığımız bir kardan adam. Bu sene kar çok az yağdı ve biz de bulduğumuz bir santimlik kar ile bu minik adamı yaptık. 


Bu yıl içinde Olivier ile birlikte bir sanat projesi geliştirdik ve onun tanıtımını yaparken ufak bir oyun ekledik sunuma. Çocuklar da bize yardım ettiler ve birlikte çok eğlendik. Hatta çocuklar sahneyi o kadar sevdiler ki, bırakmak istemediler. Meğerse hepsinin içinde bir sahne aşkı varmış.



Seçimler esnasında da oldukça aktif davrandık. Birlikte sokakları 'stiker'ladık.
Afişlemek isterdik ama boyutumuz buna yetti.








Deniz, kaplaları ile kendi başına yüksek bir 'hayvan apartmanı' inşa etti. Çok mutlu oldu ve benden bu eseri fotoğraflamamı istedi. Aşağıdaki fotoğraflar işte o günden. 
















Canımız istedikçe doğum günlerimizi tekrar ve tekrar kutladık. 
En sevdiğimiz etkinliklerin başında da bu geldi.



El birliğiyle Trebbin'deki evi daha da yıktık. Yıktıkça da yapmaya bir o kadar yaklaştık. 
O gün çocuklar o kadar çok çalıştılar ki, sonunda yorgunluktan bitap düştüler. Gene de bizimle birlikte aynı oyunu oynamaktan çok mutlu oldular. 


Minik sanatçılarım, her fırsatta sokakları güzelleştirdiler. 



Gelibolu'na kadar arabayla uzun bir yolculuk yaptık. Bu bizim ilk uzun araba seyahatimiz oldu. Geçtiğimiz her ülkede durup benzin istasyonlarının rahatlama merkezlerini kontrol ettik. Benim için korkunç bir deneyimdi, en büyük korkumu sonuna kadar yaşattılar bana. Yol 3 gün sürdü. Son gün ise neredeyse tüm gün tabletten çizgi film izlediler. Çocuklar o kadar yoruldular ki ancak 2 gün sonra kendilerine gelebildiler. Ama Gelibolu'nu ve Saroz'u çok seviyorlar ve seviyoruz.


Bu sene İstanbul'da Santral İstanbul ile tanıştılar ve elektrik konusunda bilgilerini genişlettiler.
'Introduction to Electricity' seviyesinden,  'Advance Electricity' seviyesine çıktılar.


Prag'da dans eden evleri gördük, deneyimleyemedik fakat gördük.


Türkiye'den Berlin'e dönüşümüz 5 gün sürdü. Giderken çocukların 3 günde ne kadar yorulduğunu görünce dönüşü daha yavaş yapmaya karar verdik. Aslında fena da olmadı. Bu şekilde yol üstündeki bazı şehirleri görme imkanımız oldu.
Gene tüm benzincileri ve onların rahatlama merkezlerini deneyimledik, fakat bu sefer benim için o kadar da korkunç geçmedi. M
uhtemelen ilk yolculuğun üzerimde bıraktığı etki.

Bu arada Prag gerçekten harika bir şehirmiş.




Berlin'e dönünce 'Tierpark'a gittik ve ne kadar bildiğimiz ve sevdiğimiz hayvan varsa onları tek tek ziyaret ettik. Deniz için muhteşem bir gün oldu. Görmek istediği tüm hayvanları gördü. 
Rotamızı çocukların görmek istedikleri hayvanlar üzerinden çizdik. 


Ben şahsen hayvanat bahçelerine tamamen karşıyım. Tierpark bunların en iyi durumda olanlarından, ve çocukların orada yaşadığı deneyim çok güzeldi. Gene de beni rahatsız eden bir şeyler var.
'Doğal Tarih Müzesi'ndeki hayvan cesetlerinden sonra Deniz bana:  
'Anne bu hayvanlar gerçek, onlar hareket ediyorlar, müzedekiler etmiyor' dedi. 
Gene de hayvanların bu kadar küçük mekanlar içine hapsedilmeleri, hareket alanlarının bu kadar kısıtlanması ve hepsinin gözlerinden bıkkınlık ve mutsuzluk okunması, çocukların dahi dikkatini çekti. En iyisi bile yetmiyor bir canlı için. Hiç birşey doğal yaşama alanının yerini tutmuyor.



Sonunda cadılar bayramı geldi. Benim çalışkanlar kendi kabaklarını kendileri oydu. Sonra da tüm aile o kabağın günden güne eriyişini izledik. Bizim için gene çok ilginç bir gözlem oldu. Kabağımız bir kaç gün içinde genç bir surattan, yaşlı bir adama dönüştü.





Hey genç!
Yaşlandım artık!

Defne'nin bana ilk mektubu, beni çok duygulandırdı. 


 Kızımın çok özel bir yazı stili var. 

Kitaplar hayatımızda hep önemli bir yere sahip oldu, bu sene kreşte kütüphane sistemine başladılar, yani her hafta bir kitap ödünç alıp evde okuyoruz. Kütüphane kavramını çocukların kafalarında daha somut hale getirebilmek için biz de ilk kütüphane ziyaretimizi yaptık. . 


Ve geldik bu yılın sonuna.
Yıl sonu da önemli tabii, yıl sonunda Noel ve yeni yıl kutlamaları arasında bir de doğum günü kutlamamız oluyor. Yani tüm Aralık ayı aslında bir nevi festival havasında geçiyor.

Bu sene yıl başı ağacına ısrar çok büyüktü, ağaç geldikten sonra sebebi anlaşıldı. O ağaç eve geldikten sonra her sabah altı kontrol edildi, 'Noel baba bugün de gelmemiş' hayal kırıklığıyla birlikte... Tam çocuklar artık kontrol etmekten vaz geçmişlerdi ki geldi Noel baba. Ondan sonra gene başladı kontroller. 


2018 nasıldı bunu değerlendiremiyorum, ama yoğundu. 
Çocuklar büyüdükçe herşey farklılaşıyor. Bazen daha iyi bazen daha zor. 'Bizim ebeveynlerimiz nasıl yapabildiler' acaba, merak ediyorum.
Ben çoğu zaman çok zorlanıyorum, sonra bir tanesi gelip bana çapkınca bir gülücük atıyor ve beni eritip bitiriyor.
Aslında anne olmak kendi hayatını bu küçük insanlarla birleştirmekmiş. İnsan hayatını eşi ile birleştirdiğini düşünüyor ama aslında hayır, kişi eşi ve kendisi olarak yaşıyor. Fakat çocuk hayatını seninle birleştiriyor. İşte benim için zorluk orada başladı. Ben halen kendim ve ötekiler olmak istiyorum. (Buradaki öteki benim vücudumun parçası olmayan anlamında.) Bir gün gelecek çocuklar da kendi hayatını beninkinden ayıracak, belki o zaman da bunun için üzülürüm.

Yorumlar

Popüler Yayınlar