Gelmeyen yaz aktivitelerimiz
Berlin çok güzel bir şehir, insanın tam da yaşamak isteyeceği mekan, ahh bir de Berlin'in havası olmasa.
Türkiye'den buraya gelip yerleşmiş bir insan olarak, bu kadar senenin sonunda hala alışamadım bu havaya...
Şehir harika, insana özgürlüklerini sınırlarına kadar yaşama imkanlarını vermesinin dışında, bir de insanca yaşama olanağı sağlıyor. Öncelikle çok yeşil bir şehir, adım başı parklar var, öyle böyle değil kocaman parklar. Şehirden çıkmadan ormanda yürüyüş yapabiliyor insan.
Trafik denen şey, hakikaten yok. Toplu taşıma ağı aksaklıklarıyla birlikte bile süper işliyor. Yol çalışması mı var, o da sorun değil, çalışma olan hatta hemen ekstra bir otobüs ağı konuyor, en fazla 2 dakikalık geçikme ile o güzergah da gayet iyi işliyor.
Şimdi ben Berlin'e bu güzellemeleri neden yapıyorum?
Berlin insanın çocukları ile de birlikte en rahat yaşayabileceği şehir. Çocuklara bu kadar çok olanak sunan başka neresi vardır bu fani gezegende gerçekten bilmiyorum.
Her köşe başında açık hava çocuk parkı...Hepsi yeşil, hemen hemen hepsinde kum da var, su da var. Yani yaz geldi mi bu şehir büyük bir sayfiyeye dönüyor. Her bankta oturup birasını yudumlayıp muhabbet eden insanlar, her göl kenarında bikinisi ile güneşlenen kadınlar. Burada yaz da ayrı güzel.
Tabii yaz gelebilirse...
Memlekette 9 ay soğuk ve kış, kalan 3 ay da tam yaz olsa keşke, ama o da öyle değil işte. Yaz bir türlü gelemiyor bu memlekete. Geliyorsa 1 ya da 2 gün süper sıcak ve güneşli (işte o zaman doyamıyor insan Berlin'in keyfine), ardından 5 gün yağmurlu, soğuk ve gri, o zaman da depresif depresif depresif...
Peki o zaman insan çocuklarla ne yapar bu gri şehirde?
Alman arkadaşlarıma göre yağmurun tadını çıkarır, ama ben yağmurda içeride oturur, kahve yudumlar kitap okur ya da internette gezerim. Peki ben bunları 3 çocukla nasıl yapacağım?
Tabii ki yapamayacağım, onun yerine çocuklara aktivite bulup onları aktiviteye boğacağım.
Şu sıralar parmak boyası en gözde uğraşımız, hazırlığı ya da yapması zahmetsiz. Yanlız bir durum var, sadece kağıdın değil, etrafın da boya olabileceği gerçeğini kabul etmek ya da ona göre önlem almak gerekiyor.
Ben yapı marketlerde bulunan ve duvar kaplamak için kullanılan en basit, duvar kağıtlarının bilmem kaç metreliklerinden aldım. Böylece boyamak için devasa büyüklükte bir kağıt rulomuz var. Onunla masamızın üstünü kaplıyorum ve her köşeye bir çocuk yerleştiriyorum. Kalan 4. köşeye de ben oturuyorum. İşte o süper harika eserlerimizi böyle üretiyoruz.
İşte ilk parmak boyası denemelerimiz:
İlk denememiz, bunu şişirilmiş balonlarla boyadık. Çok eğlenceli oldu ve bu esnada çocuklar çok temiz çalıştılar, hiç bir yer boya olmadı. |
Parmak boyası denemelerimiz şimdilik bu kadar. Bunun dışında yaptığımız diğer boyama etkinlikleri:
Bu çalışmayı kuzenim Funda ve kızı Damla çocuklarla birlikte yaptı. Her bir çocuk bir kuş çizdi ve onu boyadı. Tabii ki çizimlerde biraz yardım söz konusu. |


Yorumlar
Yorum Gönder