Eğlenceli tepkiler
Bugün üçüzlerimi beklerken karşılaştığım tepkiler üzerine yazacağım.
Bir kere üçüz oldukları için sanırım daha sık doktor kontrolüne gittik.
Bazı kontrolleri normal olarak farklı kurumlarda yaptık, ama bunun üçüz olması ile alakası yok. Fakat her ğittiğimiz kurumda, form doldururken kaç bebek beklediğimizi yazıyoruz, tepkiler ve yüzlerdeki şaşkın ifade hep aynı: 'Üçüz mü!'
'Evet, üçüz.'
'Nasıl oldu? Tedavi ile mi, spontan mı?'
'Spontan.'
Ondan sonra daha da büyüyen gözlerle ve tabii kocaman gülümsemelerle, işlerimizi hemen hallediyorlar. Ne de olsa, durumumuz özel.
Aslında üçüz beklemenin en güzel tarafı: benim durumum özel.
Gene de bu 'spontan' ifadesi beni hep güldürüyor. Herşey çok spontan gelişti... ne diyebilirim ki...
Tabii, hastane ya da sağlık kurumlarında durum böyle. Birde tanıdıklar, arkadaşlar arasında verilen tepkiler var. Okuduğum röportajlardan birinde, üçüz annesi, üçüz beklediğini kime söylese gözlerde hep aynı acıma duygusunu gördüğünü yazmış.
Bende böyle bir durum olmadı. Tüm arkadaşlarım benden daha çok heyecanlandı.
Benim tepkim ise: 'eee... tabi size değişen bişey yok, olan bana olacak' oldu. Ne de olsa arkadaşlar arada gelip 1 saat bebek sevip gidecekler, ama üç bebekle tüm gün 24 saat kim uğraşacak, zavallı ben ve eşim. (Tamam ailemi de işin içine dahil ettim, annemin ve babamın yardımı olmadan olmaz diye düşünüyorum.)
Bunun dışında komik ya da hoş durumlarda yaşadım, mesela bir gün gittiğim kafede, bebeği henüz 6 aylık olmuş bir kadın, benimle sohbete başladı. Tabii ki ilk soru, 'kaç aylık hamilesin ve kız mı erkek mi?' Bu sorunun üzerine 5 aylık hamile olduğumu öğrenip, karnımın neden bu kadar büyük olduğunu anlayınca, tabii çok heyecanlandı. (O zaman 5 aylık hamileydim ama karnım 7 aylık gibiydi.) Bana yeni anne olmuş biri olarak hemen tavsiyelerde bulunmaya başladı. Bu arada kafenin sahibi kadın ve kafedeki diğer kadınlar da muhabbete katıldılar ve bir anda tüm kafe benim üçüzler üzerine yorum yapıp, düşünmeye başladık.
Bir de tabii, bazen reddedildiğim yerler oldu. Son gittiğim sergide, sanatçının biri küçük bir oda hazırlamıştı. Odanın içinde ışıklar ile bir gösteri düzenlemişti. Tam olarak ne olduğunu bilemiyorum, zira odanın girişinde, 'kalp, epilepsisi vs. gibi hastalıkları olanlar için uygun değildir' ibaresi yer alıyordu. Kapıdaki görevli beni içeri almadı, bu da tabii benim için sinir bozucu bir durum oldu. Görevliye, 'hasta olmadığımı hamile olduğumu' söyledim ama bin küsür yaşındaki Alman amcam bunu kavrayamadı ve beni içeri almadı. Sanki orada ışık oyunları altında birden doğarmaya karar verecektim.
Bir de üçüz beklerken farkettimki, etrafımda bir sürü ikiz sahibi aile var. Daha önceden bildiğim ve tanıdığım 2-3 aile dışında şimdi birden yolda giderken, alışverişteyken vs. sürekli ikiz bebeklere rastlıyorum. Berlin'de çok fazla ikiz çocuk var. Henüz yolda üçüzlere rastlamadım. Fakat yaşadığımız şehirde üçüz çocuk sahibi aileler için bir dernek var, oradan 1-2 aile ile tanıştık. İnsan başına gelmeden ilgilenmiyor, ya da düşünmüyor bile ama bakalım, ilerleyen zamanlarda, hele ki bebekler doğduktan sonra belki çok daha fazla üçüz aileieriyle karşılaşacağız.
Bir kere üçüz oldukları için sanırım daha sık doktor kontrolüne gittik.
Bazı kontrolleri normal olarak farklı kurumlarda yaptık, ama bunun üçüz olması ile alakası yok. Fakat her ğittiğimiz kurumda, form doldururken kaç bebek beklediğimizi yazıyoruz, tepkiler ve yüzlerdeki şaşkın ifade hep aynı: 'Üçüz mü!'
'Evet, üçüz.'
'Nasıl oldu? Tedavi ile mi, spontan mı?'
'Spontan.'
Ondan sonra daha da büyüyen gözlerle ve tabii kocaman gülümsemelerle, işlerimizi hemen hallediyorlar. Ne de olsa, durumumuz özel.
Aslında üçüz beklemenin en güzel tarafı: benim durumum özel.
Gene de bu 'spontan' ifadesi beni hep güldürüyor. Herşey çok spontan gelişti... ne diyebilirim ki...
Tabii, hastane ya da sağlık kurumlarında durum böyle. Birde tanıdıklar, arkadaşlar arasında verilen tepkiler var. Okuduğum röportajlardan birinde, üçüz annesi, üçüz beklediğini kime söylese gözlerde hep aynı acıma duygusunu gördüğünü yazmış.
Bende böyle bir durum olmadı. Tüm arkadaşlarım benden daha çok heyecanlandı.
Benim tepkim ise: 'eee... tabi size değişen bişey yok, olan bana olacak' oldu. Ne de olsa arkadaşlar arada gelip 1 saat bebek sevip gidecekler, ama üç bebekle tüm gün 24 saat kim uğraşacak, zavallı ben ve eşim. (Tamam ailemi de işin içine dahil ettim, annemin ve babamın yardımı olmadan olmaz diye düşünüyorum.)
Bunun dışında komik ya da hoş durumlarda yaşadım, mesela bir gün gittiğim kafede, bebeği henüz 6 aylık olmuş bir kadın, benimle sohbete başladı. Tabii ki ilk soru, 'kaç aylık hamilesin ve kız mı erkek mi?' Bu sorunun üzerine 5 aylık hamile olduğumu öğrenip, karnımın neden bu kadar büyük olduğunu anlayınca, tabii çok heyecanlandı. (O zaman 5 aylık hamileydim ama karnım 7 aylık gibiydi.) Bana yeni anne olmuş biri olarak hemen tavsiyelerde bulunmaya başladı. Bu arada kafenin sahibi kadın ve kafedeki diğer kadınlar da muhabbete katıldılar ve bir anda tüm kafe benim üçüzler üzerine yorum yapıp, düşünmeye başladık.
Bir de tabii, bazen reddedildiğim yerler oldu. Son gittiğim sergide, sanatçının biri küçük bir oda hazırlamıştı. Odanın içinde ışıklar ile bir gösteri düzenlemişti. Tam olarak ne olduğunu bilemiyorum, zira odanın girişinde, 'kalp, epilepsisi vs. gibi hastalıkları olanlar için uygun değildir' ibaresi yer alıyordu. Kapıdaki görevli beni içeri almadı, bu da tabii benim için sinir bozucu bir durum oldu. Görevliye, 'hasta olmadığımı hamile olduğumu' söyledim ama bin küsür yaşındaki Alman amcam bunu kavrayamadı ve beni içeri almadı. Sanki orada ışık oyunları altında birden doğarmaya karar verecektim.
Bir de üçüz beklerken farkettimki, etrafımda bir sürü ikiz sahibi aile var. Daha önceden bildiğim ve tanıdığım 2-3 aile dışında şimdi birden yolda giderken, alışverişteyken vs. sürekli ikiz bebeklere rastlıyorum. Berlin'de çok fazla ikiz çocuk var. Henüz yolda üçüzlere rastlamadım. Fakat yaşadığımız şehirde üçüz çocuk sahibi aileler için bir dernek var, oradan 1-2 aile ile tanıştık. İnsan başına gelmeden ilgilenmiyor, ya da düşünmüyor bile ama bakalım, ilerleyen zamanlarda, hele ki bebekler doğduktan sonra belki çok daha fazla üçüz aileieriyle karşılaşacağız.


Yorumlar
Yorum Gönder