Hamilelik ve gündelik pratikler

Hamile olmak zor zanaatmış meğer,

halbuki dışardan bakılınca herşey gayet ulvi ve mucizevi.
Ne zaman hamile bir kadın görsek, eminim hepimiz benzer şekilde düşünürüz, öncelikle bu kadın artık kutsaldır. Ne de olsa anne olacaktır.
Hamile kadını kafamızda idealleştiririz. Öncelikle o artık üstün bir kadındır, sadece kadın değil annedir. Bu sıfat çok ama çok şey katar kadına.

Bunların hepsi iyi güzel hoşta, düşünülmeyen şeyler de var...
Mesela, ben hamile kalana kadar bu kadar büyük bir karının nelere mani olduğunu bilmiyordum.
Öncelikle tek başına üstünü başını giyinmek.
Hani tamam vücudun üst kısmını giyme konusunda bir problem yok, kocaman bir göbekle ya da göbeksiz insan rahatça tişörtünü, hırkasını giyiyor, ama sorun vücudun alt bölgesinde. Yani pantalon giymek artık o kadar kolay değil. Hele ki çorap...
Bir çorabı giymek hamile kadın için bir meseleye dönüyor. Çorabın sadece bir teki için sadece beş dakika gerekiyor ve bu beş dakika bildiğimiz altmış saniye çarpı beş. Yani 'o da ne ki beş dakikaymış' değil, önceden beş saniyede yaptığın bir edimi, altmış katı sürede yapıyorsun. Böyle düşününce aslında bayağı bir iş.

Tabii aynı sorun ayakkabı bağcıkları için de geçerli, artı ayakkabıları bağlayabilmek için çorap için aldığın pozisyonu kullanamıyorsun. Ne de olsa karnın bebek dolu, ee.. o zaman her durumda eğilemezsin, anca dizlerinizi kırarak... Tamam ama bu durumda da ayakyabı bağlanmıyor. Ayağını yüksek bir yere koyup deneyebilirsin, ama bu seferde bacağın göbeğini sıkıştırıyor ki, bu ne sana ne de bebeklere iyi geliyor. O zaman başka çözüm yok, illaki başkasından ayakkabılarını bağlamasını isteyeceksin.

Sonra yere düşen şeyleri almak var, yerdeki o şeye ulaşmak hadi bir nebze daha kolay, dediğim gibi dizlerini kırarak eğilip yere ulaşıyorsun, bu da çaba gerektiriyor ama... Öncelikle göbeğin senin tüm denge sistemini alt üst ediyor. Bedenin denge sistemi orta kulak içersindedir, ama öne doğru giden ağır bir göbek bu görevi orta kulaktan çalıyor ve herşeyi kontrol etmeye başlıyor.
Yere kadar inmeyi başardıktan sonra, yerdeki şeyi alabiliyorsun ama bu işin basit tarafı ondan sonra esas mesele yerden kalkma durumu. Eğer etrafta tutunabilecek bir şey varsa harika, bu hayat kurtarıyor, ama yoksa off vay haline, bırak o nesne yerde kalsın daha iyi.

Bir de ayak tırnakları var, artık göbeğin sayesinde vücudunun alt kısmını zaten göremez oluyorsun, neyse ki ayak parmaklarını görebiliyorsun görmesine de, vücudun o bölümüne artık ulaşamıyorsun. Bu durumda da tırnaklar uzadıkça uzuyor.

Tabii ki bunlar küçük ayrıntılar, insanın yaşadığı diğer harika duygular yanında lafı olmaz. Ama gündelik hayat da bu küçük ayrıntılar üzerinden gidiyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar